Her ne kadar blogumda sizlerle paylaşamasam da sıklıkla seyahat ediyorum.(Yazar burada hayıflanmakta ve artık en kısa sürede gezi yazılarını sizlerle paylaşacağına kendi kendine söz vermektedir.)

Daha çok eşimle çıktığımız birkaç günlük seyahatlerde yanımıza aldığımız tek şey; birer sırt çantası. Valiz taşıyarak hem yükümüzü artırmak hem de bagaj beklemek istemiyoruz. Amacımız; yeni yerler görmek; hamallık yapmak değil. Bu nedenle sırt çantası içerisinde birkaç parça kıyafet, şarj aleti ve tabii küçük bir makyaj çantası yetiyor da artıyor bile.

Genel olarak makyaj çantam da aynı zihniyette hazırlanmış. Genel olarak numune ve ebat olarak küçük parçalar, makyaj çantamın temelini oluşturuyor.

O halde, Tallin-Helsinki seyahatimle ilgili yazmaya başlamadan önce makyaj çantamı kurcalayalım.


Parfümler, el kremleri, cilt bakım kremleri ve fondötenim mümkünse numune boy. Diş macunum da bitecek olduğundan kullanır, kabını orada atarım düşüncesiyle alındı. Duş jelimi ise küçük bir şişe içerisine doldurdum.
Makyaj temizliğinde mendiller tam bir kurtarıcı. Sıvı ürün götürmeden cilt temizliğini sağlamış oluyorum. Bu arada sonbahar ve kış mevsimlerinin daha sert yaşandığı şehirlere yaptığımız seyahatlerde, kuru ciltler için önerilen temizleme mendilleri, içerisinde nemlendirici de barındırdığından daha çok işime yarıyor.
Renkli kozmetik anlamında tercihlerim bu seyahatimde bunlar oldu. Hem project pan çalışmamdaki ürünleri kullanmaya devam etmiş olucam, hem zaten severek kullandığım ürünler hem de az ve öz ürünler...
Ve her seyahatimde olmazsa olmazlarım. Hijyen önemli!

Gördüğünüz gibi mümkün olduğunca minimal seçim benimkisi. Bol bol ürün ve kıyafet götürerek ne büyük ağırlık yaptığımızı yıllar önce farkettik. Bu yüzden de çantama bunlardan fazlasını almaktan yana değilim. Onlarca ürün götürüp de kullanmadan geri getirdiğimiz nesneleri düşündükçe...

Siz, seyahate çıkarken hangisini tercih ediyorsunuz? "Gezeyim- göreyim-yaşayayım" mı, "Yanımda bunlar da bulunsun belki lazım olur" mu?

Post a Comment